7 Eylül 2009 Pazartesi

İman Edenlerin Şevk ve Heyecanını Arttıran Müjdeler

Müslümanların öncülüğünde tüm dünyayı bekleyen kutlu dönem -iman ve huzur dolu ortam- Allah'ın vadettiği kaderin bir parçasıdır ve bu Ramazan ayı da bizi heyecanla beklediğimiz Hz. İsa’nın zuhuruna ve Hz. Mehdi'nin çıkışına biraz daha yaklaştırmıştır. Bilindiği gibi Hz. Mehdi, ahir zamanda gönderileceği Peygamber Efendimiz (sav) tarafından müjdelenmiş, Müslümanları zulüm ve sıkıntı ortamından kurtaracak, yeryüzündeki fitneleri ortadan kaldıracak, tüm dünyaya barış, adalet, bolluk, huzur, mutluluk ve refah getirecek kutlu bir şahıstır. Peygamberimiz (sav)'den aktarılan sahih rivayetlere göre Hz. Mehdi, çeşitli hurafelerle, batıl inanç ve uygulamalarla aslından uzaklaştırılmış olan dini özüne döndürecek, kutlu bir peygamber olan Hz. İsa ile buluşacak, Allah'ın izniyle yegane hak din olan İslam ahlakının yeryüzüne hakim olmasına vesile olacaktır. Bu haber iman edenlerin şevk ve heyecanını arttıran çok büyük bir müjdedir. Peygamber Efendimiz (sav)’in hadisleriyle beraber, İslam alimleri de, yaşadıkları dönemlerden günümüze kadar ulaşmış el yazması eserleriyle, o zamandan bugüne, bu büyük müjdenin şevk ve heyecanını taşımışlar; inananlar için bu konunun canlı tutulmasına ve takibine vesile olmuşlardır. İçinde bulunduğumuz bu dönemde ortaya çıkan alametler de bize, Hz. Mehdi’nin çıkışının yakın olduğunu göstermektedir. Nitekim, yaşadığımız yıllarda yeryüzünde meydana gelen kargaşa, zulüm, terör ve savaş ortamı, fitneler, kıtlıklar ve depremler Hz. Mehdi’nin ortaya çıkışının alametlerindendir. Aşağıdaki hadis de Hz. Mehdi'nin çıkışından önce müminlerin imanlarının zayıflayacağını ve buna sebep olacak hadiseleri haber vermektedir: Kıyamet yaklaştığı zaman ve müminlerin kalbi; ölüm, açlık, fitneler, sünnetlerin kaybolması, bid'atlerin ortaya çıkması, emri bil maruf ve nehyi anıl münker (iyiliği öğütleyip kötülükten men etme) imkanlarının kaybolması gibi sebeplerle zayıfladığı zaman benim evlatlarımdan Mehdi ile Cenab-ı Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile müminlerin kalbi ferahlar, Acem (Arap olmayan) ve Arap milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerleşir. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 66) Eğer kısaca özetleyecek olursak, Hz. Mehdi öncesi şu olaylar belirecektir:
Ölüm: Anarşi ve yaygın katliamlar neticesinde halkın can güvenliğinin kalmaması ve bunun meydana getirdiği tedirginlik ortamı.
Açlık: Hayat pahalılığı sebebiyle meydana gelen geçim sıkıntısı. Felaketler ve doğal afetler sonucunda kıtlıkların, açlığın artması.
Fitneler: Haramların küçük-büyük herkesin arasında, alabildiğince yaygınlaşması ve teşvik görmesi. Her türlü ahlaksızlığın herkesin gözleri önünde yapılması.
Bid'atlerin ortaya çıkması: Dinin aslında olmadığı halde, sonradan ortaya çıkarılan adetlerin dinin esaslarıymış gibi kabul edilmesi.
Dini anlatma imkanlarının kaybolması: İyiliğin emredilmesi ve kötülüğün engellenmesi, kısacası tebliğ imkanının kaybolması ile meydana gelen boşluk.Hiç kuşkusuz ki İslam dininin aslına dönmesine ve Kuran ahlakının tüm yeryüzüne hakim olmasına vesile olacak, Müslümanlar arasında büyük bir birlik sağlayacak böylesine kutlu bir zata zemin hazırlamak ve ona yardımcı olmak Müslümanların önemli bir sorumluluğudur. Hz. Mehdi gibi mübarek bir şahsın yakınlarından olabilmek, ona destek olabilmek, tüm insanlara yönelik hayırlı faaliyetlerinde ona yardımcı olabilmek tüm inananlar için büyük bir nimet ve şereftir. Dünyanın kaderinde bulunan bu dönem Allah'ın müminlere bir lütfudur; bir vaadidir. Müslümanların da birbirlerini bu mübarek Ramazan ayında böylesine müjdeli bir dönemle şevklendirmesi, birbirlerine hatırlatması güzel bir ibadet olacaktır.